Uzun bir bayram tatilinden sonra tekrar karşınızdayım . Hepinize öncelikle selam ediyor, güzel dileklerimi yolluyor ve merhabalar diliyorum. Evet arkadaşlar ! iyisiyle kötüsüyle 9 günlük kurban bayramı ve tatili bitti. Hepimiz yeniden hayatın içinde buluverdik kendimizi.
Bir pazartesi sabahı daha birlikteyiz. Gerçi öğlen olmak üzere ama benim için hala sabah. İşine, okuluna giden, çocuğuna, eşine kahvaltı hazırlamak için erkenden kalkan anneler gibi yarından itibaren yine erkenceyiz. Bugünlük böyle oldu. Bayramtesi sendromu diyelim bu duruma.
Bir kaç günlük köy ziyaretinde bulunmuştum bu bayram sürecinde. Orada şişle çorap ören bayanlara rastladım. Hem sohbet ediyorlar, hem etrafa bakıyorlar, hem de bir yandan çorap örüyorlardı. İşlerinde usta hamarat hanımlardı. Konuşurken gözlerimin içine bakıyor, aynı zamanda da 3,4,5 şişle örme işlemini gerçekleştiriyorlardı.
Kimi zaman aynı anda iki işi bir arada yapamayan ” ben” için sıradışı bir durumdu. Oluyordu hayatta böyle marifetli ellerde vardı.
Kış mevsimi , soğuk havalar geldiği için el örgü çoraplar teyzelerim tarafından sohbet eşliğinde örülüyordu. Kimi minyatür denecek kadar küçük çorap örüyordu aksesuar ve süs olacak şekilde, kimi ise bildiğimiz sıcacık ayak örgüsü şeklinde.
İşte arkadaşlar bebeği, çocuğu olan örgü çorap sevenler şişle örülen bu örgü ayak giysileri kış örgülerinden bir örgü çeşidi olarak kız ve erkek bebeklerimize geliyor. İlham almak ister misniz ?